Yemen’in Taiz kentindeki medeniyet simgesi ‘Kahire kalesi’
Çeviri: Hüsna Tosun
Kahire kalesi, eski Yemenlilerin yaratıcılığını ve asilliğini temsil ettiği için Yemen’in güneyindeki Taiz kentinin en önemli kültür hazinelerinden biri sayılıyor.
Bölgenin yaşadığı tarihsel ve askeri süreçlerde kalenin siyasi ve askeri varlığının yanı sıra eski çağlardan kalma eşsiz mimari bir sanat eseri olması da ona ayrı bir önem katıyor.
Kahire kalesinin inşa edildiği zaman dilimi, tarihi rivayetlerde değişiyor.Bazıları kalenin bin yıl önce Suleyhi döneminde(1138-1045) inşa edildiğini söylerken ,diğer tarihçiler onun İslamdan önce inşa edildiğini rivayet ediyor.Bununla birlikte kalenin altın çağları Yemen’de Sulhiye döneminde hüküm süre Resuli devleti devrindeydi.
İçerisinde en bilindik siyasi tutukluların ve savaş hapishanesinin bulunmasına rağmen eskiden kale, sakinleri ve kabile ileri gelenlerinin mahkum çocukları için köklü bir medreseye sahipti. Ayrıca medresede,yüzyıllar boyunca İslami ilimler ve Arapça dersleri verildi. Bu kalede eğitim görenlerden birisi de 20. yüzyılda İmam Ahmet bin Yahya Hamidaddin'in valiliği döneminde Maviye kabilesine mensup Ali bin Abdullah Elbahri'dir.
Saldırıyı geri püskürtmek için mükemmel şekilde donatılmış
Sana'a Üniversitesi Arkeoloji bölümünde Akademisyen ve Araştırmacı olan Said El'mıhlafi Kahire kalesinin erişilmez ve dayanıklı olması ve sadece güney cephesinde ana giriş kapısının bulunması nedeniyle bu şekilde isimlendirildiğini belirtiyor.
Ayrıca güney cephesinde sabır dağına dayanması da saldırıyı dayanmasını sağlıyor.Üstelik onu dairesel şekilde çevreleyen ve boyu üç metreyi aşan bir sura da sahip olup surun içerisinde de kuleler ve muhafız odalarının yanı sıra kalenin muhafızları için özel girişler de bulunuyor.
El’mıhlafi, El’arabi 21’de yapmış olduğu röportajda:’’ Kale 13 ve 15. yüzyıllar arasında Yemen’de hüküm süren Resuli devleti tarafından inşa edilmiştir.Kalenin bina edildiği mimarı tasarım sayesinde manyetizma aleminde tanınan Resulilerin ne kadar yetenekli olduğu fark ediliyor.Ayrıca kalenin İslam öncesi dönemde inşa edildiğine dair tarihi bulgular da var.
Araştırmacı El’mıhlafi ‘’Kahire kalesi, saltanat mücadelesinin hüküm sürdüğü tarihin farklı dönemlerinde siyasi bir varlık olarak kayda geçmiştir.26 Eylül 1992 devriminin patlak verdiği sıralarda ülkeye hükmeden Hamidettin ailesi siyasi düşmanlarını engellemek için kaleyi hapishaneye çevirdi.Daha sonrasında kale Şeyh çocuklarını ve Taiz kentinin ileri gelenlerini eğitim bahanesi altında tutuklamak için ‘emirlik’ yada ‘edebiyat diyarı’ ismiyle yenilendi.Gerçekte ise bu kişiler sadece ülkedeki imamet kararına yönelik herhangi bir adım atmaları engellemek maksadıyla tutuklanmış mahkumlardı.’’
Arkeoloji bölümü akademisyeni:’’Kale saldırı esnasında direnmesini sağlayan askeri tahkimatla donatılmıştır.Nitekim kalenin içerisinde ‘tahıl mezarları’ olarak adlandırılan erzak ambarlarının yanı sıra silah ve cephane için özel depolar da vardı’’ şeklinde anlatıyor.
Kale iki kısımdan oluşuyor ,içerisinde asma bahçeler,dağın eteklerinde ise tarım terasları ve su barajları kurulan birinci kısma El-adine deniliyor.Bu dağın bir tarafına da havuzlar inşa edilmiş. Tüm bunların yanı sıra içerisinde, etrafında kuleler ve parklarla çevrili saraylarda bulunuyor. İkinci kısım ise 'Mağrib alanı' diye isimlendirilir ve içerisinde bir çok saray, muhafız kulesi,tahıl ve su deposu yer alıyor.
Kalenin suru ise Teiz kentinin en önemli tarihi şahitlerinden bir tanesidir.120 metre yükseklikte 4 metre kalıklıkta olup, hizmet birimlerini ve muhafız odalarını da kapsayan çok karmaşık geometrik bir şekilde inşa edilmiştir.
Kalenin el-Kabir, el-Şeyh Musa, el-Madecar ve el-Nasr adlarında 4 kapısı, her kapının üstünde de şehrin muhafızları için bir kule bulunurdu.
İlk Osmanlı döneminden, İmamlara kadar hatta 21. yüzyıla kadar Kahire kalesinin rolü siyasi mahkumlar için bir hapishane ve Taiz kentini kontrol eden askeri bir kışla olmaktan öteye gidemedi.Kale siyasi bir sürgün yeriydi ve yüzyıllar boyunca içerisinde on binlerce kişi hapsedilip yüzlercesi de öldürüldü.
Kale Osmanlılar döneminde de askeri ve idari bir merkez olmaya devam etti.Sonrasında ise Zaydi imamlar kaleyi hapishaneye çevirdi.Cumhuriyet döneminde de askeri bir merkez olmaya devam eden kale yakın bir tarihte restore edilerek turistler için cazibe merkezi haline geldi.
Cazibe merkezi haline getiren restorasyon
Tarihi bir değer olan Kahire kalesi restorasyon için henüz tamamlanmayan 12 yıla ihtiyaç duyuyor. Akıllardaki siyasi izlenimi ise şimdilerde kapılarını ziyaretçilerine açan nadir bir arkeolojik alana dönüştü.
Bununla birlikte restorasyon çalışmaları, Hint ve Güney Asya motiflerinden esinlenilerek inşa edilen kubbeler ve dış kapılar gibi bir çok yapıyı ve kalenin görüşünü değiştirdi.
Yerel halka göre ise bu restorasyon ülkenin gelenek ve mirasıyla olan irtibatını olumsuz yönde etkiliyor.
Yorumlar