Veysel Karani’nin memleketi “Zebid”

Veysel Karaninin memleketi olan Zebid Yemen’deki ilk İslam şehri olarak biliniyor. Hicri 204 yılında kurulan şehir aynı zamanda bir ilim ve kültür kenti olarak da kabul ediliyor.

 Ali Muhammed bin Ziyad Zabiti tarafından Ziyadiye devletinin başkenti olarak ilan edildi. Daha sonra Necahiyye ve Mahdia devleti devletlerin başkenti ve merkezi oldu. Şehir Osmanlı zamanından günümüze kadar ilim merkezine haline dönüşmüştür.

UNESCO,1933 yılında dünya mirasında tarihi bir uygarlık meskeni olması açısından bir karar yayınladı. 1998 Mayıs ayında Zabit şehri Dünya Mirası şehirleri arasında yerini aldı. Eski şehir hicri 3. Yılda inşa edilen görkemli surlarla çevrilmiştir.

 Şehrinde 5 kapı bulunur; Kuzeyde Seham Kapısı, Doğuda Şebarik Kapısı, Güneyde Kurteb Kapısı, Batıda En-Nehil, Güneydoğu da en-Nasr Kapısı yer alıyor. Zebir ayrıca ilmi medreseleri ve mescitleriyle tanınıyor. Şehirde 86 dan fazla mescit ve ilmi bilimsel okullar bulunuyor.

Zebid Yemen'de inşa edilen ilk şehir olma özelliği taşıyor. Birçok mescid, dini ve bilimsel okullara ek olarak; dil ve fıkıh ilminin yanı sıra tıp, astronomi, tarım, kimya, cebir bilimi, matematik, uzay bilimleri gibi pozitif alanda üst düzeyde eğitimler veriliyor.

 Zebid, dünyadaki birçok alim burada ilim öğrendiği için “ilim ve alimler şehri” olarak adlandırıldı. Okullarından farklı alanlarda birçok alim yetişti. Bu şehri en önemli kılan özellik ise meşhur Tabiin Veysel Karaninin Şehri olması. Veysel Karani’nin köyü bu şehrin civarıda bulunuyor. Köy her yıl birçok turist tarafından ziyaret ediliyor.

 Veysel Karani’nin kabri de ve evi de Zebid’e yer alıyor. Şehrin en meşhur mescidi şehrin ortasındaki Büyük Cami. Cami,Hicretin 6. Yılında inşa edilmiş. Zabid'in önemli camilerinden biri de önemli dini yapılardan biri olarak kabul edilen, Al-Asha'ra Camisi'dir.

İslâm’ın ilk dönemlerinden itibaren önemli bir ilim ve kültür merkezi olan Zebîd’de Ebû Mûsâ el-Eş‘arî ile başlayan ilmî hareket özellikle Muhammed b. Ziyâd ile birlikte bölgeye gelen Muhammed b. Hârûn et-Tağlibî ve onun neslinden gelen âlimlerle devam etti.

VIII. (XIV.) yüzyılda Zebîd’de 240 cami ve medrese vardı. Bunlardan günümüze ulaşan seksen iki mescid ve medrese arasında Mescid-i Eşâir, Ziyâdîler döneminde inşa edilen el-Câmiu’l-kebîr (Câmi-i Zebîd), Rîmî ve Ehdel camileriyle İsâmiyye, Dahmâniyye, Mansûriyye, Tâciyye, Yâkūtiyye, Ferhâniyye, Fâtiniyye, Muizziyye (Mileyn), Nizâmiyye, Ömeriyye, Müzcâde, Rıdvâniyye, Mehâlibiyye, İbnü’l-Cellâd, Şemsiyye, Kemâliyye ve Kâfûriyye medreseleriyle Resûlîler döneminde inşa edilen hükümet merkezi ve bugün Kal‘atüzebîd olarak bilinen Dârülimâre (Dârüssaltana, Dârülmülk) zikredilebilir (geniş bilgi için bk. Abdurrahman b. Abdullah el-Hadramî, tür.yer.). Bir halifenin emriyle Yemen’de kurulan tek şehir olan Zebîd, Ortaçağ Yemen tarihinde mevkii sebebiyle önemli bir ticaret merkeziydi. Limanlara yakınlığı dolayısıyla uluslararası ticarette de önemli bir konuma sahipti. Dokumacılık tarih boyunca ehemmiyetini korumuştur. Necâhîler döneminde şehirde dokuma işiyle uğraşan 150 atölye vardı. Susam yağı, pamuk, hurma, meyve ve sebze yetiştiriciliği, çivit, gümüş ve altın işlemeciliğiyle dericilik şehir ekonomisinin temelini oluşturmaktaydı. Osmanlı fethi esnasında Zebîd’in yıllık gelirinin 180.000 altın olduğu kaydedilir. Günümüzde Hudeyde muhafazasına bağlı bir idarî birimin (müdîriyye) merkezi olan Zebîd’in nüfusu 25.000 civarındadır. Bugün Rub‘ula‘lâ (alî), Rub‘ulmücenbez, Rub‘ulcîz ve Rub‘ulcâmi‘ mahallelerinden teşekkül eden tarihî şehir Aralık 1993’te UNESCO tarafından kültür mirası listesine dahil edilmiştir.

Ayrıca oku

Yorumlar

Reklam alanı