İslam toplumlarında yaşanan işgal ve katliamlarla ilgili olarak bizlere gösterilen hep sahnenin ön kısmında yer alan oyunculardır. Olayın tetikleyicileri, yönlendiricileri, senaryoyu hazırlayanlar duvarın arkasında gizlenir ve arka taraftan komutlar verirler. İşgal edilen toprakları ve burada yer alan kaynakları sömürebilmek için bir düşman mutlaka seçilmiştir ve bir senaryo birkaç yıl önceden yazılmıştır. Biz hep oyuncuları görür ve onları yuhalarız. Oysa asıl tehlikeli kişiler sahnenin arkasında gizlidir… Bu Irak için de, Afganistan için de, Libya için de, Suriye’de de hep böyle olmuştur.

Son günlerde Yemen’de yaşanan insanlık dramına, katledilen erişkin ve çocukların görüntülerine şahit oluyoruz. Sahnenin görünen yüzünde Sünni-Şia çatışması yer alsa da arka tarafta çok farklı hesaplar var. Ne acıdır ki bizim mahalleden de bazı zevatlar mezhep çatışması üzerinden ahkâm kesmeye ve ormanı görmeden ağaç hakkında yorumlar yapmaya devam ediyorlar. Bunlar düşmanlarını hiçbir zaman tanımadılar tanımayacaklardır da…

Ortadoğu adeta bir cadı kazanı. Yerel ve yabancı basın Suriye’de yaşanan çatışmalara yoğunlaşırken Yemen’de yaşananlar gölgede bırakılmaya çalışılıyor. Oysa Yemen’de büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. İnsanlar birbirlerini vuruyor, peki ne ile neden?

Geçtiğimiz günlerde basında yer alan haberlere göre, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun Yemen’in Sada kentinde düzenlediği büyük çoğunluğu çocuk olan elli kişinin hayatını kaybettiği saldırıda kullanılan bombaların ABD tarafından verildiği tespit edildi. Haber sitelerinde yer alan malumata göre ABD tarafından Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyona destek adı altında verilen savaş araçları onlarca insanın ölümüne yol açtı.

Bilindiği üzere ABD Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri 2015’ten bu yana Husilere karşı yönetime bağlı güçlere destek veriyor. Peki, ABD bu desteği niçin veriyor? Elbette kaos ve katliamlara sebebiyet vererek zayıf bırakılan halkın kaynaklarını sömürmek ve bölgedeki gücünü arttırmak için. Nitekim daha evvel Şii ve Sünni kesim aynı ortamda uyum içinde yaşamaktaydılar. Fakat küresel odaklar hazırladıkları senaryoyu sahneye koydukları anda her şey değişti, daha evvel kardeşçe yaşayan insanlar birbirine düştüler. Yemen yönetimi ve ABD destekli Suudi Arabistan Husilerin İran’dan destek aldığını gerekçe göstererek çatışmayı körüklüyor. Bölgede istediğini katleden, istediği yere istediği şekilde giren, kaos ve kargaşanın baş müntesipleri ise bir yandan olayı kızıştırırken diğer yandan göstermelik açıklamalar yapmaya devam ediyorlar.

Yemen’de sivil halk ve çocuklar katlediliyor. Bölgede sükûnetin sağlanması için İslam coğrafyasında sözü geçen âlim ve düşünürlerin, liderlerin, ümmetin ileri gelenlerinin oturdukları yerden doğrulmaları ve kan akışının durdurulması için çağrıda bulunmaları gerekir. Âlim ve toplumun ileri gelenleri Müslümanlara mezhep ya da cemaat ekseninde değil İslam ekseninde bir araya gelmelerini ve dış güçlerin hilelerini boşa çıkarmalarını tavsiye etmelidirler.

Fatma Tuncer - MilliGazete