Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Husi milislerinin Suudi enerji tesislerine yönelik başlattığı saldırıları İran'ın İran petrolüne ambargoyu sona erdirmeye yönelik baskı mesajları olarak değerlendirdi.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ebu Gayt Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda İran'ın Husiler aracılığıyla Yemen'de güçlü bir şekilde var olduğunu ve bu müdahalenin durdurulması gerektiğini söyledi.

Aboul Gheit, Suudi Arabistan'ın İran destekli Husi milisleri tarafından hedef alınmasının "korkunç ve kınandığını" vurguladı.

Ebu Gayt, bugün New York’ta Şarku’l Avsat’a verdiği, yarın tam metni yayımlanacak olan röportajda, İran’ın Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki (BAE) sivil bölgelere saldırılar düzenleyen Husi grubuna verdiği destek konusunda endişeli olduğunu ifade etti.

Bu konunun endişe verici bir mesele olduğunu ve kınandığını dile getiren Ebu Gayt, Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK), 29 Mart- 7 Nisan tarihleri arasında Riyad’daki Genel Sekreterlik merkezinde Yemen-Yemen müzakereleri düzenleme teklifine değindi.

Husilerin bu teklife yanıt olarak Suudi Arabistan’daki petrol üretim alanlarına füzeler ve silahlı insansız hava araçları (SİHA) ile saldırdığına vurgu yapan Ebu Gayt, “İran, petrolünün serbest bırakılması gerektiğini göstermek istediği için başka bir oyun oynuyor. Yani bu çarpık bir baskı aracı” dedi.

Ebu Gayt, bölgenin en belirgin sorunları sorulduğunda ise, “Çok var. Bunlardan biri İran’ın nükleer tehdidinin sona ermemesi” diyerek yanıt verdi.

Arap dünyasının, İran ve İsrail tarafından nükleer silahlanma tehdidinin terk edilmesi gerektiğine dair kesin garantilere ihtiyacı olduğunu söyleyen Ebu Gayt, “Bu nedenle Arap dünyası 40 yıldır Ortadoğu’nun nükleer silahların yanı sıra kimyasal ve biyolojik silahlardan oluşan kitle imha silahlarından arındırılmış bir bölge ilan edilmesini talep ediyor. Bu kilit nokta” diye konuştu.

Ebu Gayt, “Diğer nokta İran’ın Arap bölgesindeki performansı. İran, Arap meseleleri ve topraklarına müdahale ediyor ve buna artık son verilmeli. İran, Husiler aracılığıyla Yemen’de güçlü bir şekilde varlık gösteriyor. İran, silahlı milisler suretiyle Suriye’de bulunuyor. Lübnan’da çok açık bir İran nüfuzu var. Irak’ta İran Devrim Muhafızları ile bağlantılı olduğu söylenen milisler var. Bunların hepsi durmalı” ifadelerini kullandı.