ABD, İsrail'in Gazze'deki savaşının yayılmasını kontrol altına almaya çalışıyor ve müttefiklerini, küresel denizcilik için büyük bir tehdit oluşturan, Yemen yakınlarında seyahat eden ticari gemilere yönelik saldırılara karşı korumak için ortaklar arıyor.

Beyaz Saray, İran'la müttefik Yemen silahlı grubu Husilerin son haftalarda birçok gemiye füze ve insansız hava aracı fırlatması ve en az birini kaçırmasının ardından bunun "doğal bir tepki" olduğunu söyledi.

Ancak ABD ve ortaklarının Husileri caydırıp caydıramayacağı veya İsrail'in güçlü eylem taleplerini bastırıp bastıramayacağı henüz belli değil. Askeri saldırılar veya Husilerin terörist olarak tanımlanması gibi eylemler, Birleşmiş Milletler, ABD ve diğerlerinin Yemen'deki felaketle sonuçlanan iç savaşı sona erdirme çabalarını zorlaştırabilir.

Husi saldırıları, İsrail'in Gazze'ye saldırısına karşı Orta Doğu'da daha geniş bir öfkeyi ortaya çıkardı. İsrail ordusu Gazze’de mahalleleri dümdüz etti, yaklaşık 18.000 insanı öldürdü ve insani bir felakete yol açarak bölgedeki Amerikan ve İsrail çıkarlarına yönelik misilleme amaçlı saldırı dalgasına yol açtı.

Adının açıklanmaması kaydıyla hükümetin müzakerelerini tartışan üst düzey bir ABD yönetimi yetkilisi, Biden yönetiminin planının Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ne odaklanan bir askeri birlik olan Müşterek Görev Gücü 153'ü genişletmek olduğunu söyledi. Bahreyn merkezli 39 üye ülkeden oluşan Birleşik Deniz Kuvvetleri'nin bir parçası olacağı belirtildi.

Görev Gücü CTF-153, bir ABD Donanması subayı tarafından komuta ediliyor, ancak sorumluluk değişiyor. Eski bir Mısırlı komutan tarafından denetleniyordu. Birim, yine Bahreyn'de bulunan ABD Donanması Beşinci Filo Komutanı Koramiral Brad Cooper'a bağlı.

Konuya aşina olan ABD'li bir savunma yetkilisi, birçok ülkenin dünyanın bu bölgesinden ticari nakliyenin aksamasını önleme konusunda çıkarı olduğunu söyledi; bu, yönetim yetkililerinin müzakereler ilerledikçe diğer ülkelere vurguladığı bir nokta.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby  perşembe günü Beyaz Saray'da gazetecilere verdiği demeçte, "Odak noktamız, Husilerin Kızıldeniz ve çevredeki sulardaki deniz ticaretine yönelik tehditlerini caydırmak için yeterli askeri varlığın olmasını sağlamaktır" dedi.