Yemen’deki siyasî süreci destekleyen ülkeler arasında, İran destekli Husi milislerinin darbesine karşı askerî çözüm seçeneği konusunda ciddi bir ayrışma yaşandığı ortaya çıktı.

Yemenli diplomatik kaynaklara göre, ABD ve Birleşik Krallık hariç olmak üzere, sürece yön veren 10 ülkenin çoğunluğu, meşru Yemen hükümetine askerî çözüm için güçlü destek verilmesinden yana tutum sergiliyor. Bu destek, Sana ve Husi kontrolündeki bölgelerin yeniden devletin kontrolüne alınmasını hedefliyor.

Hükümetin Çağrıları ve Batılı Çekinceler

Uluslararası toplum tarafından tanınan meşru Yemen hükümeti, defalarca uluslararası ve bölgesel aktörlerden, Husilerin darbesini sona erdirme yönünde doğrudan askerî destek talebinde bulundu. Hükümet, Husilerin İran adına bölgesel istikrarı tehdit ettiğini savunarak, askeri çözümün kaçınılmaz bir gereklilik haline geldiğini vurguluyor.

Ancak sahadaki veriler, ABD ve Birleşik Krallık'ın bu çizgiye mesafeli yaklaştığını ve insanî kaygılarla diplomatik çözümü önceliklendirdiğini gösteriyor.

Ulusal Ordu Güçlü Ama Donanım Yetersiz

Yemen ordusu son yıllarda tecrübe kazanarak önemli bir askerî güç haline gelse de, kaynaklara göre yüksek teknolojili silah sistemleri ve hava desteği eksikliği, Husilere karşı geniş çaplı operasyonları sınırlıyor. Husiler, İran'dan kaçak yollarla gelen modern silahlarla ve eski Yemen ordusundan ele geçirdikleri cephaneliklerle donanmış durumda.

Uluslararası Kararsızlık Krizi Derinleştiriyor

Bu bölünmüşlük, Yemen krizinin çözümünü daha da zorlaştırıyor. Bazı ülkeler askeri çözümü en kısa yol olarak görürken, Washington ve Londra, diyalog ve diplomasiye dayalı çözümü tercih ediyor. Bu durum, Yemen'deki savaşın seyrini belirleyecek kritik bir kırılma noktasına işaret ediyor.