Uluslararası Rapor: ABD ile Husiler Arasında Gerçek Bir Ateşkes Yok, Kızıldeniz Krizi Tırmanabilir

Amerika Birleşik Devletleri ile Yemen'deki Husiler arasında kamuoyuna yansıtılan ateşkes anlaşması açıklamaları, sahadaki gerçeklerle çelişiyor. ACLED (Silahlı Çatışmaların Yerleri ve Olayları Veri Projesi) tarafından yayımlanan uluslararası bir rapora göre, Kızıldeniz'deki kriz, görünürdeki sakinliğe rağmen yeni bir tırmanışa açık durumda.

El-Şark El-Avsat gazetesine konuşan ACLED araştırmacıları, iki tarafın medyaya verdiği çelişkili mesajların ardında örtülü ajandaların bulunduğuna işaret etti. Raporda, ABD'nin yoğun hava saldırılarına rağmen, Husilerin füze ve İHA kapasitesinin büyük ölçüde etkilenmediği vurgulandı.

Mayıs ayında eski ABD Başkanı Donald Trump'ın “Husiler teslim oldu” açıklamasının hemen ardından Umman üzerinden yapılan açıklamada, tarafların birbirini hedef almama konusunda anlaştığı belirtilmişti. Ancak kısa süre sonra Husiler, İsrail’e yönelik saldırıların süreceğini duyurdu ve söz konusu anlaşmayı “kenar not” olarak tanımladı.

ACLED'in verilerine göre, Husiler 19 Ekim 2023'ten bu yana 520'den fazla saldırı gerçekleştirdi ve bu saldırılar en az 176 gemiyi hedef aldı. Aynı dönemde İsrail’e yönelik 155 saldırı düzenledikleri belirtildi.

ABD ise buna karşılık olarak "Refahın Muhafızı" (Operation Prosperity Guardian) operasyonunu başlatmış ve Ocak-Mayıs 2025 tarihleri arasında 774 hava saldırısı düzenlemişti. Bu saldırılarda en az 550 kişi hayatını kaybetti.

Rapor, Husilerin asıl gücünün ellerindeki silahlardan çok, bölgede sürekli bir "tehdit algısı" yaratma becerilerinde yattığını vurguluyor. Bu da uluslararası deniz ticaretini ciddi şekilde etkileyebilecek “altın vuruş” tarzı saldırıların önünü açıyor.

Sonuç olarak, Kızıldeniz’deki gerçeklik, resmi açıklamalardaki ateşkesten çok uzak. Uluslararası aktörler için asıl zorluk, bu karmaşık ve çok cepheli çatışmayı yönetmekte yatıyor.