“Türkiye’nin Artan Nüfuzu İran’ı Kaygılandırıyor”
Türkiye’nin son dönemde bölgede artan nüfuzu ve özellikle Kafkasya bölgesindeki girişimlerinin İran tarafından kaygıyla izlendiği belirtildi.
Amerika’nın Sesi tarafından yayınlanan haberde Türkiye’in Azerbaycan’a yönelik desteğinin ardından Türkiye’den bir muhalifi kaçırmaya çalışan İranlı ajanlara yönelik MİT tarafından gerçekleştirilen operasyonlar İran’ın bölgedeki etkisini azaltan unsurlar olduğuna işaret edildi.
MİTve Van polisi, Eylül ayında, Türkiye’de yaşayan İranlı bir muhalifi kaçırmayı planlayan İran ajanlarını tutukladı. Tahran’ı küçük düşüren tutuklamaların videosu bir ay sonra çok sayıda medya kuruluşuna dağıtıldı.
Tutuklamalar, İran ve Türkiye’nin Kafkasya bölgesinde artan bir nüfuz mücadelesi içinde olduğu bir dönemde yapıldı. Türk ve İsrail askeri teçhizatı, Azerbaycan güçlerinin Ermeni ordusunu Dağlık Karabağ bölgesinden çıkarmasında hayati rol oynamıştı.
Uzmanlar, Dağlık Karabağ çatışmasının İran’ın bölgedeki etkisini azaltan bir unsur olduğunu söylüyor.
Merkezi Londra’da bulunan Chatham House’un Ortadoğu uzmanlarından Galip Dalay, Amerika’nın Sesi’ne Azerbaycan’ın İsrail ve Türkiye ile ilişkilerindeki yakınlığın bölgedeki siyasi dengeleri değiştirdiğini söyledi.
Galip Dalay, Güney Kafkasya’da İran’ın rolünün azaldığı, buna karşılık Türkiye’nin rolünün arttığı görüşünde. Dalay, Rusya’nın bölgedeki gücünü öne çıkardığı yeni bir jeopolitik gerçek olduğunu söyleyerek, bunların İran’ı endişelendiren faktörler olduğuna dikkat çekti.
İran bugünlerde diplomatik yolları zorlarken bölgedeki dinamikler karşısında da yeni hamleler yapıyor. Ekim ayında Tahran, Azerbaycan sınırında uzun zaman sonra ilk kez askeri tatbikat düzenledi.
Tahran’ın Azerbaycan’a baskı yaptığını söyleyen Amerikan Alman Marshall Fonu Ankara Ofisi Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı da İran, Ermenistan ve Rusya arasında Kafkasya ile ilgili diplomatik bağların giderek güçlendiği görüşünde. Ünlühisarcıklı, buna örnek olarak İran’ın, Azerbaycan sınırının hemen yakınında askeri tatbikatlar yapmasını gösteriyor. Uzman, bu nedenle de bölgede uzun vadede kalıcı olacak bir gerilimin varlığına işaret ediyor.
Tahran’ın gövde gösterisinin ardından Türkiye, Azeri güçleriyle İran sınırı yakınında ortak askeri tatbikat yaparak Ankara’nın Bakü için ne kadar önemli olduğunu göstermek istedi.
Türkiye'nin İran'ın doğu komşusu Pakistan ile derinleşen askeri bağları da mezhepsel gerilimleri körükleyerek Tahran'ın tedirginliğini arttırıyor. Türkiye ve Pakistan’da çoğunluk Sünni iken İran’da çoğunluk Şii.
Bonn Üniversitesi uzmanı Zaur Gasimov, Amerika'nın Sesi'ne İran’ın Türkiye, Pakistan ve Azerbaycan arasındaki askeri işbirliğinin derinleşmesini kaygıyla izlediğini söylüyor. Gasimov, bunun nedenini İran’ın, Ortadoğu'da bölgesel siyasetin dinamiklerini mezhepçilik ve Şiilik çerçevesinde algılamasına bağlıyor.
İran’ın krizle boğuşan ekonomisi için Türkiye ile ticaret çok önemli ve uzmanlar, bu durumun Ankara’nın Tahran’a karşı sert bir tutum sergilemesine neden olduğunu söylüyor.
Kaynak: Amerikanınsesi
Yorumlar