Resmî ve tıbbi kaynaklar, Kuzey Darfur eyaletinin başkenti El-Faşir’de Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (RSF) şehri ele geçirmesinin ardından yaşanan dehşet verici bir insani felaketi ortaya koydu. Şehirde binlerce sivilin öldürüldüğü, hastanelerin hedef alındığı ve geniş çaplı yağmalama olaylarının meydana geldiği bildirildi. Bu olay, bir buçuk yılı aşkın süredir devam eden Sudan iç savaşının en kanlı bölümlerinden biri olarak değerlendiriliyor.

Darfur Sağlık Bakanı Babiker Hamdin, Al Jazeera’ya yaptığı açıklamada, “Son iki gün içinde binlerce sivil hayatını kaybetti,” diyerek şehirde iletişimin tamamen kesildiğini ve kurtulanların ifadelerine göre ölü sayısının binlerle ifade edildiğini belirtti. Hamdin, hastanelerin hizmet dışı kaldığını, sağlık personelinin hedef alındığını ve ailelerin gıda ile ilaç bulmakta çaresiz kaldığını vurguladı.

Ordu Çekildi, Katliam Başladı
Sudan ordusu, şehirden çekildiğini açıklamıştı. Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el-Burhan, bu adımın “sivil kanının dökülmesini önlemek için” atıldığını söylemişti. Ancak bu çekilme, RSF güçlerine “etnik temizlik” ve “insanlığa karşı suç” olarak tanımlanan eylemler gerçekleştirme fırsatı verdi.

Orduyla ittifak hâlindeki silahlı hareketlerin oluşturduğu ortak güç, “Hızlı Destek Kuvvetleri’nin sivillere karşı korkunç katliamlar yaptığını” açıkladı. Aynı kaynak, 26 ve 27 Ekim tarihlerinde çoğu kadın, çocuk ve yaşlı olmak üzere iki binden fazla sivilin infaz edildiğini bildirdi.

Uluslararası Tepkiler ve Kınamalar
Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf, El-Faşir’deki olayları “vahşet ve savaş suçu” olarak nitelendirerek uluslararası bir soruşturma çağrısında bulundu. IGAD da “şehirdeki insani durumun kötüleşmesinden derin endişe duyduğunu” belirterek, düşmanlıkların derhal durdurulması çağrısında bulundu.

Sudan Dışişleri Bakanlığı ise Hızlı Destek Kuvvetleri’ni “korkunç terör suçları” işlemekle suçladı ve yayılan videoların “bu vahşetin gururla işlendiğini” gösterdiğini belirtti.

18 Aylık Kuşatmanın Ardından Yıkım
El-Faşir, RSF’nin eline geçmeden önce Darfur’daki Sudan ordusunun son büyük kalesiydi. Şehrin düşmesi, Hızlı Destek Kuvvetleri’ne bölge üzerinde neredeyse tam kontrol sağladı. Bu durum, devlet kurumlarının çökmesi ve yardımların durmasıyla birlikte büyük bir insani felaket ve olası soykırım tehlikesine kapı aralıyor.