Ejder kanı Ağacı Yemen’e bağlı Sokotra takım adaları Afrika kıtası ile Arabistan Yarımadası arasında yer alır. Dünyanın geri kalanından izole olmuş bu adalar kendi endemik türlerini yaratmış. Bitkilerden en meşhuru Ejderha Kanı Ağacı’dır. Aslında bu ağaç değil Zambak ailesine ait bir bitkidir. Adanın orta kısmındaki tepelerde bulunur. Ağacın öz suyu kırmızıdır ve kabuklarının pişirilmesiyle elde edilen madde ilaç olarak kullanılıyor. Roma’da gladyatörlere merhem, Kleopatra’nın ruju, günümüzde de kanamayı önlemek gibi bir çok kullanım alanı var. Ağaç dallarının hepsi değişik bir eğimle yukarı doğru baktıklarından, yukarıya doğru işaret eden ters şemsiye görünümünde veya mantar görüntüsündedir. Bu ağacın ikinci ve öneli bir özelliği de bitki öz suyundan elde edilen kırmızı renkli reçinedir. Ejder-Dragon Ağaçları, özsuyu kan rengi olan ağaçlardır. Gövdeleri yaralandığı zaman dışa sızan kırmızı kan rengi bitki öz sıvıları nedeni ile ejder ağaçları olarak adlandırılırlar. Yapılan bilimsel araştırmalarda, kırmızı rengi veren bitki özsu içinde, insan ve hayvanların kanında bulunan hem’in (hemoglobulin içindeki demir) bulunduğu gösterilmiştir. Bu reçine tıpta ve boyalar olarak yaygın şekilde kullanılır. Ağacın bu özelliği Yunanistan ve Roma'nın eski medeniyetleri bile bu özellikleri biliyor ve kullanıyordu. Bu ağacın anavatanı Kanarya Adaları, Madeira Adası ve Cape Verde Adasıdır. Yaşam süreleri oldukça uzundur bazı kaynaklarda 900 yaşına kadar yaşadıklarından bahsedilmektedir. Ağacın yaklaşık boyu 10 metre gövde çapları 1metreyi bulabilir. Ejder Kanı Ağacı, büyüyüp gelişmesi için, subtropik bir iklime gereksinim göstermekle birliktedir. Fotoğraflardanda anlaşıldığı üzere sarp ve kayalık zeminlerde dağılım göstermektedir. Bu ağaçlar tohumdan üretilebilme özelliğine sahiptir. Ejder Ağaçları tam güneş gören veya yarı güneş gören gölgede yetişirler.