Yemen’in birçok kenti, hükümet güçleri ve Husiler arasında 2015’te başlayan çatışmalarda yerle bir oldu. Geçen yıl İsveç’teki görüşmelerde anlaşma sağlanmasına rağmen çatışmaların sürdüğü ülkede ‘yükselişe’ geçen tek bir yer var: Milattan önce 1200 yılında Saba Krallığı’nın başkenti olan Marib. Taiz, Sana gibi kentlerden kaçan yüzbinlerce kişi antik Marib kentinin yakınlarında kurulu olan modern kent merkezine göç etti. Ülkede iç savaş başlamadan önce 40 bin olan nüfus 1.5 milyona yükseldi. Üniversitenin bin öğrencisi varken bu sayı 5 bin oldu. Ülkenin dört bir yanından insanın yaşadığı kent, Suudi Arabistan’ın bir askeri üssüne yakın ve yurt dışından gelen malların geçtiği otoyollardan biri üzerinde olduğu için saldırıların hedefi olmadı. Göç edenlerin çoğunun çadırda yaşadığı kentteki nüfus patlaması nedeniyle çok sayıda yol ve ev inşa ediliyor. Yeni iş yerlerinin, atölyelerin açıldığı Marib’te yaşayanlar ekmeklerini kazanmak için harıl harıl çalışıyor. Ekonomini canlandığı kent yüzbinlerce yeni sakini için güvenli bir korunak görevini görüyor. 3 bini aşkın yıl önce bir uygarlığın başkenti olan kentin geçmişte sadece bir çöl olduğunu söyleyen Marib halkı, “Durum tamamen değişti. Marib Yemen yönetimi tarafından yıllarca ihmal edildi ama şimdi yeniden doğuyor” diyor. Antik kentteki, binlerce yıllık geçmişi olan kale (üstte) kumlar altında kalan kısımlarının gün yüzüne çıkması için çatışmaların sonra erip kazıların yeniden başlayacağı günleri bekliyor. Ülkenin diğer yerlerine kıyasla daha güvenli olan ve yeterli gıda bulunan kente gelenler çatışmalar bitince evlerine dönmeyi düşünseler de bu şimdilik mümkün gibi görünmüyor.