Abu Dabi yönetiminin planı, Afrika Boynuzu boyunca inşa ettiği deniz üslerinin yanı sıra Yemen’deki savaşta güneydeki ayrılıkçıları destekleyerek Hadramut Bölgesi’nde kendine bağlı kukla bir devlet kurmaktır. Böylece Avrupa ve Amerika’ya satılan petrolün Aden Körfezi ve Kızıl Deniz’deki önemli geçiş noktaları, BAE’nin kontrolü altına girmiş olacaktır.

Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi tarafından İran destekli Husilerin darbesine son vermesi için davet edilen Arap Koalisyonu’nda yer alan Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ülkeyi parçalama yönündeki ajandası gizlenemez hale geldi.

BAE’nin, geçici başkent Aden’de başta olmak üzere ülkenin farklı bölgelerinde kendine bağlı milis güçler oluşturarak stratejik Sokotra Adası’nı ilhak etmeye çalışması bu niyetini gün yüzüne çıkardı.

Yemen hükümeti ve halkın tepkisi ile Sokotra’da kısmen geri adım atan BAE; son olarak geçici başkent Aden, Ebyen ve Şebve kentlerinde aralarında Cumhurbaşkanlığı Sarayı dahil birçok kurumu ele geçirerek, ülkeyi parçalamaya yönelik niyetini fiili olarak hayata geçirdi.

BAE’nin ayrılıkçı Güney Geçiş Konseyi güçlerini açık bir şekilde destekleyerek uyguladığı bir nevi darbe girişimi olarak nitelenebilecek faaliyetleri, gerek Yemen hükümetinin gerekse halkın büyük tepkisini çekiyor. BAE’nin bu kirli oyunu ülke içinde ve ülke dışında bulunan Yemenliler tarafından yapılan eylemlerle protesto ediliyor.

BAE’nin Yemen’e yönelik saldırıları, İstanbul’da yaşayan Yemenliler tarafından da protesto edildi. İstanbul’da bir araya gelen Yemenliler, protestoda BAE’nin saldırılarına tepki göstermek için “BAE kanlı elini Yemen’den çeksin”, “Canımız, kanımız Yemen’e feda olsun” şeklinde sloganlar attı.

Ne amaçlanıyor?

BAE’nin pervasız eylemlerine bir tepki de Yemen Millet Meclisi’ndeki Bağımsızlar Bloku’ndan geldi. Bağımsızlar Bloku Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’den Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK), Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) bağlı güçlerin tüm ülkeden çekilmesi talebini içeren bir mektup yazmasını istedi. Bağımsızlar Bloku’ndan yapılan yazılı açıklamada, ayrıca Suudi Arabistan’a da koalisyonun lideri olması sebebiyle, BAE’yi koalisyondan çıkarma çağrısı yapıldı.

Öte yandan Yemen hükümeti, Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’den BAE’nin Yemen’de meşruiyete destek koalisyonuna katılımının sonlandırılması için Suudi Arabistan’a resmi talepte bulunmasını istedi. Cumhurbaşkanı’na gönderilen resmi yazıda ayrıca, BAE ile diplomatik ilişkilerin askıya alınması ve Ebu Dabi’deki Yemen Büyükelçisi’nin geri çekilmesi talebi vurgulandı. Peki, Yemenliler BAE’nin Yemen’den kovulmasını neden istiyor? BAE tarafından desteklenen ayrılıkçı Güney Geçiş Konseyi’ne bağlı Hizam Emni birlikleri, 10 Ağustos’ta Aden’deki Maaşık Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile stratejik devlet kurumlarını işgal ederek, kentin kontrolünü tamamen ele geçirmiş, 20 Ağustos’ta da ülkenin güneyinde yer alan Ebyen kentindeki askeri karargahta kontrolü sağlamıştı.

15 hava saldırısı

Buna karşılık harekete geçen hükümet güçleri, başlayan operasyonun ardından Şevbe, Ebyen ve Aden’de kontrolü sağladı. BAE’ye ait uçakların 29 Ağustos’ta düzenlediği 15 hava saldırısının ardından Aden ve Ebyen’in merkez ilçesi Zencibar, yeniden BAE destekli ayrılıkçı Güney Geçiş Konseyine bağlı güçlerin eline geçti.

Yemen Savunma Bakanlığı, BAE’nin düzenlediği meşru hükümete bağlı ordu birliklerine yönelik hava saldırılarında ölü ve yaralıların sayısının 300’den fazla olduğunu açıkladı.

Yemen Ulaştırma Bakanı Salih el-Cebvani, Arap Koalisyonuna bağlı devletlerden Birleşik Arap Emirliklerinin (BAE) ülkeyi parçalamak istediğini, güneyde devleti tasfiye etmek için çalıştığını söyledi.

Strateji değişikliği

BAE’nin Mart 2015’te Yemen’e ilk geldiği günden beri kendine ait özel bir ajandasının olduğunu ifade eden Cebvani, BAE’nin ülkeyi parçalamaya yönelik bu ajandasını hayata geçirmek için sadece güneyde değil aynı zamanda ülkenin kuzey vilayetlerinde de kendine bağlı milis güçler kurduğunu söyledi. Cebvani, BAE’nin Yemen’deki yeraltı ve yer üstü kaynaklarının yanı sıra sahilleri ele geçirmek gibi ülkenin tamamını kontrol altına almayı hedefleyen darbe eksenli çalıştığını belirtti.

Bilindiği gibi BAE, İran’ın bölgedeki yayılmacı politikalarına karşı, güç birliği oluşturmak amacıyla Suudi Arabistan ile Arap koalisyona girmiştir. Bu bağlamda hem Suudi Arabistan hem de BAE açısından İran destekli Husilerin ortak düşman olduğu söylenebilir. Ancak Yemen ile ortak sınırı olmayan BAE, Yemen’in güney ve batı sahillerinden uzak durdukları sürece Husileri potansiyel bir tehdit olarak görmüyor. Ayrıca Abu Dabi’nin ayrılıkçı Güney Geçiş Konseyi’ni (STC) desteklemesi de Riyad’ın Yemen’deki stratejik hedefleriyle örtüşmemektedir. Bu noktada Suudi Arabistan ile BAE’nin Yemen’deki çıkarlarının ve hedeflerinin çatıştığı görülmektedir.

BAE, Yemen’de yaklaşık beş yıldır devam eden iç savaşta STC’yi destekleyerek ve bölgedeki askeri yayılmacılık üzerinden bir nüfuz alanı oluşturmaya çalışmaktadır. Abu Dabi yönetiminin planı, Afrika Boynuzu boyunca inşa ettiği deniz üslerinin yanı sıra Yemen’deki savaşta güneydeki ayrılıkçıları destekleyerek Hadramut Bölgesi’nde kendine bağlı kukla bir devlet kurmaktır. Böylece Avrupa ve Amerika’ya satılan petrolün Aden Körfezi ve Kızıl Deniz’deki önemli geçiş noktaları, BAE’nin kontrolü altına girmiş olacaktır.

Amaç Yemen’i parçalamak

BAE’nin bölgedeki askeri yayılmacılık politikaları kapsamında Yemen’de devlete paralel silahlı güçler oluşturması ve ülkenin petrol kaynaklarını, adalarını ve havalimanlarını kontrol altına almayı hedefleyen politikalar uygulaması yerel halkı huzursuz etmiştir. Yani BAE’nin Husi darbesine son vermenin ötesinde başka gizli planları vardır ve Yemen’in parçalanmasına çalıştıklarını çok net bir şekilde görülmektedir. Bu nedenle Yemen halkı şimdi yüksek sesle BAE’nin koalisyon üyeliğine son verilmesini ve askeri güçlerinin bir an önce ülkeden kovulmasını istiyor.