Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek, ülkedeki savaşın İran destekli Husi darbesinden kaynaklandığını belirterek, Husi milislerinin "barışı kabul etmekten çok uzak" olduğunu söyledi.

Bin Mübarek A, İsviçre'de mübadele konusunda yapılan istişareler sonucunda meşru hükümet ile Husiler arasında 887 tutuklu ve kaçırılanın serbest bırakılmasını sağlayan mahkumların dosyasına ilişkin son anlaşmanın imzalandığını  hatırlatarak,  “iki taraf arasındaki bu anlaşmanın, olumlu bir adım ve üzerine inşa edilmesi gereken bir ilk aşamadır." dedi.

Suudi Arabistan ile İran arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden sağlanması  ve bunun ülkesinde yaklaşık 9 yıldır devam eden savaşın gidişatına yansımaları hakkındaki soruya Bin Mübarek, "Açık olmalı ki, Yemen'deki savaş, Husi grubun iktidara karşı darbesiyle sonuçlanan siyasi kökleri olan bölgesel bir sorun değil, iki bölgesel taraf arasında anlaşma ile çözülecek bir iç sorundur” ifadelerini kullandı.

Prensip olarak hükümetin, bölgedeki durumu sakinleştirmeye yönelik tüm girişimlere olumlu bir bakış açısıyla baktığını ifade eden Bin Mübarek,  "Eğer (Suudi Arabistan ile İran arasındaki) anlaşma, İran rejiminin Yemen'in içişlerine karışmama ve Husi milislerine silah desteğini durdurma yönünde fiilen uygulanmasına yol açarsa, o zaman bu kesinlikle yardımcı bir faktör olacaktır.” şeklinde konuştu.

 Suudi Arabistan ile İran arasında barış çabalarını canlandırmak ve Yemen'deki krizi sona erdirmek için Çin arabuluculuğunun varlığından söz edildiğine ilişkin olarak ise, "Bu konudaki ilkeli duruşumuz, Yemen'deki savaşı sona erdirmek için uluslararası yolu desteklemeyi amaçlayan tüm uluslararası çabaları, tüm bu çabaların ana şemsiyesi olarak Birleşmiş Milletler yolunu güçlendirecek her türlü çabayı memnuniyetle karşılıyoruz” diye konuştu.

Yemenli Bakan, Husi milislerine her hafta tonlarca silah pompalanmaya devam ederken, diğer yandan İran rejiminin bölgedeki davranışlarına karşı ihtiyatlı davranılması çağrısında bulunulduğunu vurguladı.

Dışişleri Bakanı, Husi milislerinin barışı kabul etmekten çok uzak olduğunu ve aksine, Marib,  Şebve Taiz’deki askeri tırmanışın bunu gösterdiğini sözlerine ekledi.