Yemen’de İnsan hakları örgütleri, uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler'e, Sana'daki Husi milislerine bağlı mahkemeler tarafından haklarında idam kararı verilen onlarca kaçırılan kişinin hayatlarının kurtarılması için acil müdahale çağrısında bulundu.

Kaçırılanların Anneleri Derneği ve Yemen İnsan Hakları İhlallerini İzleme Koalisyonu (İzleme Koalisyonu) Husi mahkemesi tarafından haklarında idam cezası verilen mahkumlarla ilgili bir açıklama yayınladı. Söz konusu açıklamada  Sana'da Husilere bağlı İhtisas Ceza Mahkemesi tarafından verilen 44 sivile yönelik idam cezaları kınandı.

Kaçırılan Anneler Derneği, yaptığı açıklamada, Sana'da Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği ve 44 sivilin idamına karar veren "hukuki meşruiyetten yoksun" toplu infaz kararlarını kınayarak uluslararası müdahale talebinde bulundu.

Haklarında idam cezası verilen sivillerin çoğunun 4 yılı aşkın süre boyunca (Husi milisleri) cezaevlerinde kaçırıldığını, farklı valiliklerdeki ev ve iş yerlerinden uydurma ve asılsız siyasi suçlamalarla götürüldüğü kaydedildi.

Açıklamada söz konusu mahkumlar aleyhlerindeki suçlamaların kanıtlanamadığı ve adil hukuki prosedürler için gereken asgari şartların bulunmadığı şekillerde yargılandıkları vurgulandı.

Dernek, kaçırılan sivillere yönelik bu adaletsiz kararların durdurulması ve bu tür adaletsiz kararların susturulması durumunda sivillerin kesin ölümden kurtarılması için yerel ve uluslararası kurumlara acil müdahale çağrısında bulundu.

İzleme Koalisyonu kendi adına, Husi grubunun Sana'daki iddia edilen Asliye Ceza Mahkemesi tarafından farklı valiliklerden 44 sivile karşı toplu infaz kararı verme kararını en güçlü ifadelerle kınadı.

Açıklamada, "Husilerin sivillere yönelik uyguladığı bu keyfi uygulamaların, Husi grubunun Yemen'deki savaş boyunca işlemeye çalıştığı ağır ve sistematik ihlallerin devamı olduğu ve cezasızlık durumu nedeniyle daha da ağırlaştığı" vurgulandı.

İnsan hakları koalisyonu, uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler'e bu suçu kınayıp durdurması ve Husilerin yargıyı hesaplaşmak ve siyasi muhalifleri ve muhalif sivilleri sindirmek için bir araç olarak kullanmasına izin vermemesi çağrısında bulundu.