Zehir İmparatorluğu: Hükümet Raporu, Husi Liderlerinin Bölgedeki En Büyük Uyuşturucu Kaçakçılığı Ağına Karıştığını Ortaya Koydu

Uluslararası alanda tanınan Yemen hükümeti tarafından yayımlanan resmi bir rapor, 2025 yılının ilk çeyreğinde uyuşturucu kaçakçılığı ve dağıtımında benzeri görülmemiş bir artış yaşandığını ortaya koydu. Raporda, İran destekli Husi milislerinin üst düzey liderlerinin, bölgedeki en büyük uyuşturucu kaçakçılığı ağlarından birini yönettiği belirtildi.

Yemen İçişleri Bakanlığı Uyuşturucuyla Mücadele Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan rapora göre, uyuşturucu ticareti, dağıtımı, kaçakçılığı ve kullanımıyla bağlantılı 161 dava açıldı ve 246 kişi tutuklandı. Tutuklananlar arasında 9 uyuşturucu taciri, 70 dağıtıcı, 8 kaçakçı ve 130 kullanıcı yer aldı.

Yakalanan maddeler arasında 591 kg esrar, 71 kg metamfetamin (şabu), 987 gram eroin ve 7 binden fazla çeşitli uyuşturucu hap bulundu. Bu rakamlar, Yemen’in karşı karşıya olduğu tehdidin büyüklüğünü gözler önüne seriyor.

Raporda dikkat çeken nokta ise, uyuşturucuların çoğunlukla İran, Pakistan ve Afganistan’dan geldiği ve sınır ötesi kaçakçılık ağları aracılığıyla Yemen’e ulaştığı yönündeydi.

Güvenlik kaynaklarına göre, Husi milislerinin kontrolündeki bölgeler, özellikle de hareketin lideri Abdulmelik el-Husi’nin kalesi olan Saade vilayeti, uyuşturucu kaçakçılığında önemli geçiş noktalarına dönüştü. Bu ağlar, Husi siyasi konseyindeki üst düzey yetkililerin ve istihbarat servislerinin doğrudan denetiminde çalışıyor.

Uluslararası raporlarla da örtüşen bu bilgiler, İran'dan gönderilen milyonlarca dolarlık uyuşturucu sevkiyatlarının Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nde birçok kez yakalandığını doğruluyor.

Yetkililer, bu "zehir imparatorluğunun" sadece Yemen halkını içeriden çökertmekle kalmadığını, aynı zamanda bölge ülkeleri için de ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor. İran’ın silahların yanı sıra uyuşturucuyu da bölgesel savaşlarını finanse etmek ve istikrarsızlığı yaymak için bir araç olarak kullandığı belirtiliyor.