"Kahve Yemen’den gelir"
Türkçe’de bir deyim ”Kahve Yemen’den gelir” diye ve bu şekilde Yemen’in kahvenin anavatanı olarak kabul edilir. Aslında vazgeçilmez içeceklerin başında olan kahvenin, yaklaşık 600 yıllık bir geçmişi var. Kahvenin asıl vatanı Habeşistan (Etiyopya) Kahve o dönemlerde hamura karıştırılarak, ekmekle kullanıldı. Kahvenin karın doyurucu bir madde olarak ekmekle kullanılması beş asır kadar sürdü. Kahve Habeşistan’dan Yemen’e ve oradan da Mekke, Kahire, Şam’dan sonra İstanbul’a, İstanbul’dan da Avrupa ve dünyanın dört bir tarafına yayılıyor.
Ahmet Raşit’in Yemen ve San’a Tarihi adlı kitabında, kahveyi Habeşistan’dan Yemen’e getiren kişinin Özdemir Paşa olduğu ve orada üretilerek Yemen kahvesi olarak ün yaptığını anlatıyor.
SULTAN ABDULHAMİT SADECE YEMEN KAHVESİ İÇERDİ
Sultan Abdülhamit'in kızı Ayşe Osmanoğlu 1960'ta yayımladığı "Babam Abdülhamit" adlı anı kitabında babasının kahve içme tarzını şöyle anlatır. "Babam kahveyi pek severdi. Fakat yalnız Yemen kahvesi kullanırdı. Yemeklerden sonra kahve içtiği gibi, ayrıca, arada da altı-yedi defa içerdi. Kahvecibaşı Halil Efendi babamın mizacını öğrenmişti. Kahvesi ne koyu, ne de açık ve sade olarak pişirilirdi. Kahvecibaşı beyaz eldiven giyer ve kahveyi öyle pişirirdi. Kahveyi harem kapısına getirir, zili çalar, nöbetçi, haznedarın eline teslim ederdi. Kahve tepsisi, babamın annesi Tirimüjgan kadının yadigarı küçük altın bir tepsi olup, üzerine gümüş bir cezve ve iki tane porselen beyaz fincan konurdu. Fincanlarda babamın markası vardı. Babam birinci fincanı içtikten sonra, ikinciyi diğer fincanla içerdi. Annemle beraber içtikleri vakit, aynı fincanlardan ayrıca bir çift daha getirirlerdi... biz çocuklarından hiç biri, huzurunda kahve içmedik, ayıp sayılırdı".
KAHVENİN KEŞFİ
Habeşistan (Etiyopya) orijinli kahveyi ilk keşfeden canlıların keçiler olduğu rivayet edilir. Keçi ve deve sürülerinin çobanları güttükleri hayvanların garip bir ağacın meyvelerini yedikten sonra, daha canlı, hareketli olduklarını görünce, ”bunda bir hikmet var” diyerek durumu dervişleri Şazili’ye bildirmişler. Bu meyvenin suyunu kaynatıp içen Şazili’nin kendisi de aynı canlılığı duymuş ve kahvenin meziyetleri böylece anlaşıldığı anlatılır..
Yorumlar