Yemen Enformasyon, Kültür ve Turizm Bakanı Muammer El-İryani, "İran rejimi ile Husi milisleri arasındaki ilişki darbeyle başlamadı, geçici bir ilişki de değil. Liderleri Kum'daki ilahiyat fakültelerinden mezun. Husiler Yemen ve bölgedeki yayılma projesini uyguluyor. ” dedi.

İryani, Tahran rejiminin Yemen'in 2011'de yaşadığı krizi, Husi milislerini siyasi sahneye girmeye ve iktidarı ele geçirmeye zorlamak için bir fırsat olarak gördüğünü belirtti.

Altı savaş durduktan sonra yüzlerce Husi milis üyesinin İran'a taşındığını, burada dini kurslar aldıklarını ve muharebe ve mayın ve patlayıcı cihazların imalatı konusunda yoğun eğitim aldıklarını ifade eden İryani, Beyrut'un güney banliyösünün ise siyasi ve medya  merkezine dönüştüğünü söyledi.

İran ile Husier arasındaki doğrudan bağlantıya dikkat çeken İryani, Husiler başkent Sana'yı işgal ettikten sonra, Salih El-Samad başkanlığındaki Husi milislerinin heyeti Tahran'a uçtu ve Sana ve Tahran) arasında doğrudan günlük uçuşlar da dahil olmak üzere bir dizi anlaşma imzalandı. Ağır silahlarla dolu bir İran gemisi, Hudeyde limanında yükünü boşaltıyordu." ifadelerini kullandı.

El İryani, savaş yıllarında Tahran rejiminin yeteneklerini yayılmacı projesine hizmet etmek için kullandığını, uçuş ve gemileri işletmeye çalıştığını, tüzük ve anlaşmaları ihlal ederek uzman, silah, askeri teknoloji ve petrol kaçakçılığı yapmaya devam ettiğini belirtti.

Al-Eryani şöyle devam etti: “Savaş yılları boyunca, İran rejimi sakinleşmeye, savaşı sona erdirmeye ve Yemen'e barışı getirmeye ve Yemenlilerin ağırlaşan insani acılarına son vermeye yönelik tüm uluslararası çağrıları ve çabaları baltaladı.”