Dünya; Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle yaşanan trajediye kilitlenirken, dünyanın bir diğer bölgesi Yemen’de 7 yıldır süren iç savaşın sebep olduğu insani krizi unutmuş görülüyor.  

“Dünyanın en kötü insani krizinin” yaşandığı Yemen’de koşullar giderek kötüleşiyor. Yemen’deki iç savaştan etkilenenler için hayati önem taşıyan yardımların uluslararası finansmanı ise Ukrayna’daki gerilim sonrası azalıyor.

Yemen, tarafların çatışmaları altında harabeye dönmüş durumda.

İç savaş, dış aktörlerin de devreye girmesiyle bir vekâlet savaşına dönüşmüş durumda.

Şii İran ile Vahhabi S.Arabistan’ın mezhebi ve çıkarlara dayalı güç mücadelesinin alanı haline gelen Yemen’ de kelimenin tam anlamıyla bir insanlık faciası yaşanmaktadır.

7 yıldır süren çatışmalarda dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen’de iç savaş nedeniyle büyüyen insani kriz ise korkunç boyutlara ulaştı.

Yemen; açlık, yokluk ve hastalıklarla boğuşuyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Yemen’de 7 yıldır süren savaşta 233 bin kişinin yaşamını yitirdiğini, ayrıca en az 10 bin çocuğun öldüğünü belirterek, Yemen’deki insanlık trajedisine dikkat çektiği açıklamasında, “Ülkede açlık ve sefaletin hat safhada olduğu uyarısı, açık olarak ilgili yardım kuruluşları ile uluslararası toplum tarafından ciddiye alınmalı ve harekete geçilmeli” dedi.

BM verilerine göre, 27 milyonluk ülke nüfusunun yüzde 75’i (yaklaşık 20 milyon kişi) açlıkla burun buruna. Onların sıkıntılarını giderebilmek için ise 4,3 milyar dolar yardıma acil olarak ihtiyaç olduğu, ancak Yemen için acılan yardım fonlarının boş olduğu haberi ise diğer bir felakettir.

Yemen’de devam eden çatışmalar, beraberinde getirdiği ekonomik kriz ve sağlık hizmetlerinde görülen aksaklıklar, ülkedeki insani krizin her geçen gün daha da derinleşmesine neden oluyor.

Yemen’de temel gıda maddeleri bitmiş vaziyette, temiz içme suyu, ilaç ve tıbbi malzeme eksikleri, kolera gibi çeşitli hastalıklara yol açıyor.

Bölgeden gelen haberlere göre; özellikle yaşlı ve çocuklar, açlık ve yetersiz beslenme ile yaygınlaşan bulaşıcı hastalıklardan şu ana kadar 23 binin üstünde insan öldü ve maalesef ki ölmeye de devam ediyor.

Hiç şüphesiz, her toplumun barışa ihtiyacı var. Ancak, şu günlerde Ukrayna ve Yemen halkının daha çok ihtiyacı var. Çünkü şu anda vatanları parçalanan, insanları dağılan ve ekonomilerini kaybeden onlar.

Peki, Yemen bu duruma nasıl geldi? Sorusu üzerinden yakın tarihte yaşanan olayların özeti ise şöyle:

‘Arap Baharı’ olarak adlandırılan diktatörlerden kurtulma isyanları etkisiyle 27 Ocak 2011’de Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’i devirmek için Yemen’de başlayan protestolar, Salih’i 23 Şubat 2011 tarihinde istifaya mecbur etti.

İran’ın desteklediği Şiiliğin Zeydiye koluna mensup Husilerin (resmi ismiyle Ensarullah Hareketi) 6 Eylül 2014 - 6 Şubat 2015 tarihleri arasında hükümet güçleriyle yaşanan şiddetli çatışmalar sonunda başkent Sana’yı ele geçirmesi Yemen iç savaşının seyrini değiştirdi.

2015 yılında Suudi Arabistan öncülüğünde dokuz Arap ve Afrika ülkesinden oluşan askerî koalisyonun Yemen’e müdahalesi sonucu değiştirmedi.

İran, Suudi Arabistan, Umman ve BAE gibi ülkeler, Yemen’in içişlerine müdahalelerine son vermeli. Bu ülkeler, tarafları destekleme ve kışkırtma yerine barışa zorlamalıdırlar.

Tüm tarafların katılımıyla yeni bir müzakere başlatılmalı. Kapsamlı bir ateşkesi kabul etmek, barış görüşmelerine girmek, safları birleştirmek, kardeşler arasındaki uçurumu kapatmak, istikrarı, güvenliği ve barışı yeniden sağlamak, meşru hükümeti desteklemek, devlet kurumlarını güçlendirmek, Yemen halkının en büyük isteğidir.

Çünkü Yemenliler, acılar içinde yokluk sefaletiyle iç içe yaşamaktan bıkmıştır. “Yedi yıllık bölünmeye ve barışın yokluğuna, artık bir son verme zamanı geldi”. Yemen halkını ortak kabul gören görüştür.

Dileğimiz ve duamız, barış ve huzurun kardeş ülke Yemen’de hayat bulmasıdır.

Kaynak: Yeniakit