ABD’nin, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şaraa ve İçişleri Bakanı dâhil bazı üst düzey Suriyeli yetkililere yönelik yaptırımları kaldırmasının ardından, el-Şaraa bugün Beyaz Saray’da eski ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi.

Kameralardan uzak gerçekleşen bu görüşme, Suriye dosyasında tarihî bir dönüm noktası olarak değerlendirildi ve Washington kulislerinde büyük bir jeopolitik anlaşmanın şekillendiğine dair çok sayıda sızıntıya yol açtı.

Washington kaynaklarına göre el-Şaraa, Rusya’nın Suriye’den tamamen çekilmesi karşılığında, Suriye ordusu ve güvenlik kurumlarının ABD tarafından silahlandırılmasını şart koştu. Bu adım, Şam’ın uluslararası ilişkilerde yeni bir eksene yönelmesinin işareti olarak yorumlandı.

Sızan bilgilere göre anlaşma, Suriye ordusunun Fırat’ın doğusundaki bölgelerin tamamına girmesini ve Irak ile Türkiye sınırlarını kontrol altına almasını içeriyor. Ayrıca, Şam yönetimi ABD’nin Haseke ve Deyrizor’daki iki üssünün yerini alacak.

Ekonomik düzeyde ise, Humus’un doğusundaki nadir madenler üzerinde Suriye-ABD ortaklığı kurulacağı ve bu anlaşmanın yakında resmen açıklanacağı belirtildi.

Anlaşma ayrıca, YPG/SDG’nin sadece Suriyeli unsurlarının kısmen Suriye ordusuna entegre edilmesini öngörüyor. Bu kapsamda yabancı savaşçılar dışlanacak ve ABD’nin bölgedeki vekil gücü olan SDG’den desteğini kademeli olarak çekmesi bekleniyor. Böylece Suriye, IŞİD’e karşı uluslararası koalisyonda ABD’nin doğrudan ortağı haline gelecek.

Sürpriz gelişmelerden biri ise, Suriye-İsrail anlaşmasının tamamlandığı ve yalnızca resmî duyurunun beklendiği yönündeki bilgiler oldu. İsrail’in, çatışma hatlarına dönüşle ilgili bir girişim başlatması durumunda anlaşmanın ilan edileceği belirtiliyor.

Washington’daki diplomatik çevreler görüşmeyi “Ortadoğu’nun yeni yüzyıl anlaşması” olarak tanımlarken, hem Şam hem de Washington yönetimleri yorum yapmaktan kaçındı. Ancak tüm göstergeler, bölgedeki güç dengelerinin köklü bir şekilde değişmeye başladığına işaret ediyor.