Unutulan Yemen trajedisi

Dr. İsmail Kemal - Kıbrıs Gazetesi

“Yemen Yemen şanlı Yemen, toprakları kanlı Yemen”. “Ah o Yemen’dir, gülü dikendir. Giden gelmiyor, acep nedendir?”. Bu hüzünlü türküler Yemen’de 1538’e kadar uzanan Osmanlı egemenliği dönemi ve özellikle Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusunun savaşlarını, acı deneyimlerini yansıtır. İmparatorluk mirasıdır. Ayşe Hür bir yazısında “En büyük Osmanlı mezarlığı: Yemen” başlığını kullanır. Şimdilerde Yemen toprakları yine kanlı. Ülkede yine korkunç bir savaş yaşanıyor. Dünyanın fazla ilgi göstermediği bir savaş. Halk büyük ızdıraplar çekiyor. İnsani felaketler yaşanıyor. Manşetleri hep Suriye dolduruyor ama Yemen trajedisini unutmamalıyız. Yemen halkı, “Arap Baharı” ile daha demokratik bir düzene geçmek için ayaklandı. Ne var ki sonuçta ülke Suriye ve Libya gibi iç savaş ve dış müdahaleler girdabına sürüklendi. Yemen trajedisinin ne zaman, nasıl sonuçlanacağı belli değil. İnsani felaket hızla büyüyor.

Osmanlı Yemen’in zorluklarını kendi acı deneyimleri ile öğrenmişti. Şimdi öğrenme sırası komşu Suudi Arabistan’da. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve bazı başka Arap ülkeleri, 2015 yılının Mart ayından beri Yemen’e askeri müdahalede bulunuyor. Süper güç ABD bu savaşta Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonu destekliyor. Bunun gerekçesi “terörizmle mücadele” ve İran’ın bölgesel etkisini azaltma. Suudi Arabistan Yemen’de Husilerle savaşıyor. Husiler Şiiliğin Zeydi kolundandır. Zeydiliğin İran’daki Şiilikten önemli bazı farkları olsa da savaş mezhep çatışması boyutu da kazanıyor. Suudi Arabistan Yemen’in kuzeyinde yaşayan Husilerin İran’dan destek aldığına inanıyor. İran’ın bu savaşta Husilere destek verdiği biliniyor. Yani Suudi Arabistan-İran bölgesel rekabeti Yemen’de kanlı bir şekilde devam ediyor. Vekalet savaşları sadece Suriye’yle sınırlı değil.

Suudi Arabistan Osmanlı’nın Yemen deneyimlerini ve hep Zeydi isyanları ile uğraşmak zorunda kalmasını iyi inceleseydi belki giriştiği askeri harekatın zorluklarını daha iyi anlardı. Belli ki bu yapılmadı. Suudi Arabistan kısa sürede askeri zafer elde edeceği beklentisi ile Yemen’e müdahale etti. Böylesi bir zafer içte ve dışta birçok faydalar sağlayacaktı. Bu beklenti gerçekleşmedi. Hesaplar tutmadı. Üç yıldır bir sonuç alınamıyor. Zaman zaman Husi roketleri Suudi Arabistan topraklarını hedef alıyor.

Le Monde Diplomatique’de yer alan “Yemen’s descent into hell” başlıklı yazısında Rajan Menon Yemen savaşı ile ilgili çok çarpıcı rakamlar veriyor. Suudi Arabistan önderliğindeki koalisyon devamlı olarak Yemen’i havadan bombalıyor. Şimdiye dek 17 250 civarında hava saldırısı gerçekleştirilmiş. Bu hava saldırılarında siviller de hayatını kaybediyor. Örneğin 7 Ağustos’ta uçaklar bir okul otobüsünü vurdu. 51 kişi hayatını kaybetti. Bunların kırkı okul öğrencisiydi. Saldırıda 56’sı çocuk 79 kişi yaralandı. Okul otobüsüne saldırıda kullanılan bombalar ABD bombalarıydı. The Guardian gazetesi bombaların Lockheed Martin şirketi tarafından üretildiğini yazdı. Nisan ayında başkent Sana’da bir cenaze töreni bombalandı. 137 kişi öldü, 695 kişi yaralandı. Tabii Husiler de sivillerin ölmesine neden oluyor. BM Güvenlik Konseyi tarafından atanan uzmanlar Yemen’de benzeri olaylarda çok sayıda sivilin hayatını kaybettiğini rapor ettiler.

Yemen en fakir Arap ülkelerinden biri. Savaş nedeniyle nüfusunun büyük kısmı açlık çekiyor. Gıda, ilaç ve akaryakıt ihtiyacının yüzde 85’i dıştan ithal edilmek durumunda. Suudi Arabistan ve müttefiklerinin uyguladığı abluka ithalatı çok zorlaştırıyor. Ülkenin en önemli limanı Hudeyde saldırı altında. Rajan Menon’un verilerine göre Yemen nüfusunun yüzde 80’ini oluşturan 18 milyon insan dıştan gelen yardımlarla hayatta kalabiliyor. Dünya Bankası’nın verilerine göre 8.4 milyon insan daha açlık sınırında. İngiltere’de bulunan “Save the Children” örgütü 5.2 milyon çocuğun açlık tehlikesi ile karşı karşıya bulundu uyarısında bulundu. İyi beslenememe, hijyen olmaması hastalıkları beraberinde getiriyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Nisan 2017 ile Temmuz 2018 arasında ülkede 1.1 milyon kolera vakası görüldü. Çoğu çocuk 2310 kişi koleradan hayatını kaybetti. Kısacası Yemen halkı savaşın, hastalıkların, açlığın pençesinde. Dünya bu trajedi konusunda pek bir şey yapamıyor. Suudi Arabistan’la İran arasındaki rekabetin faturasını Yemen halkı ödüyor. Savaş uzadıkça insani trajedinin boyutları artıyor.

Osmanlı’nın Yemen deneyimi “Şu Yemen elleri ne de yamandır” dizesinde dile getirilir. Bakalım şimdi savaşan tarafların deneyimleri nasıl hatırlanacak.

Ayrıca oku

Yorumlar